21 Ekim 2014 Salı

İncebelli Cadı Tatlısı

Happy Hallowen... Cadılar aşkına :))












Ekim ayı tezgahlarda balkabakları boy göstermeye başladı. Özellikle A vitamini içeriği tamamen doğal olarak yetiştiriliyor olması nedeniyle aslında kış aylarında gönül rahatlığıyla hem çocuklara hemde tüm aile fertlerine pişirebileceğiniz güzel bir lezzet.
Ben bu tarifimi tatlı kategorisinden yazıyorum. İlerleyen günlerde bir çorba ve tavuk menülerine dahil edilmek üzere yeni tariflerimde gelecek. Tamamen kendi denemelerim ve damak tadıma göre vereceğim ölçüleri son derece incebelli son derece lezzetli. Sabah kahvaltınızda kahvenizin yanında yada öğleden sonra bir çay sohbetinde gönül rahatlığıyla tüketebileceğiniz bir tatlı oldu.

Yaklaşık 600 gr balkabağı (iki dilim olarak aldığınızı düşünelim gramajlar değişebiliyor)
4 çorba kaşığı yulaf kepeği
4 çorba kaşığı agave şurubu
1 avuç çekilmiş kabak çeğirdeği içi
1 avuç çekilmiş ceviz
1 tatlı kaşığı tarçın

Balkabakları üstünü örtecek kadar su koyarak biraz haşlanır. Daha sonra suyu süzülerek mutfak robotunda agave şurubu ilave edilerek püre haline getirilir. Daha sonra püre karışımı bir kaba alınır ve diğer tüm malzemeler eklenerek karıştırılır. Karışım servis yapılacak bir fırın kabına alınır üzeri biraz daha cevizle süslenebilir ve 15 dakika fırında pişirilir. Oda sıcaklığına gelince servise hazır hale gelir. Buzdolabında muhafaza edilmesini öneriyorum ertesi gün yine aynı tazelikte soğuk olarakta tükettiğinizde aynı lezzeti alabiliyorsunuz.

Hadi bakalım güzel cadılar bayramımız kutlu olsun :) Sevgiyle Kalın...

Pişirin... Paylaşın..

3 Ekim 2014 Cuma

Patlıcan Fusuli

Yaz bitti bitiyor gitti gidiyor derken mevsimin vazgeçilmez lezzeti patlıcana doyalım diyorum. Geçen gün sıkışık bir köprü trafiğinde sevgili Dilek'le birlikte bir mutfak sohbeti yaparken harika bir tarif verdi. Bir Trakya yemeği Fusuli. Tabii hemen eve gidildi tarif incebelli bir hale getirildi pişirildi tadıldı. İnanılmaz kolay, hızlı bir hazırlığı ve harika bir tadı var. Patlıcan severlere harika bir tarif.
Kaç adet yapmak isterseniz siz miktarı ayarlayabilirsiniz. Ben 4 adet patlıcanla yaptım.

Patlıcanların iki ucu kesilip hiç soyulmadan ortadan uzunlamasına ikiye bölünüyor. İçlerine derin çarpı şeklinde derin kesikler atılıyor. Bir fırın tepsisini sprey yağla yağladıktan ve patlıcanlarıda spreyle yağladıktan sonra kabuklu kısımları yukarıya bakacak şekilde tepsiye diziyorsunuz. Üzerine birkaç tane domates doğranıyor yada bir miktar taze domates püresi ekleniyor. Ağız tadına göre birkaç diş sarmısakta eklenebiliyor. Biraz tuz, acı sevenler acı biber sevmeyen tatlı kırmızı biber ekliyor. Üzerine patlıcanların yarısını içine alacak kadar su ilave ediliyor. Üzerine birkaç çarliston biber veya farklı baharatlarda ekleyebilirsiniz.
200 derece fırında yaklaşık 25 dak. kadar pişiyor. Üzerine koyduğunuz suya dikkat az geldiğini düşünürseniz bir miktar kaynar suyu pişme arasında ekleyebilirsiniz.
Bu yemeği ben ılık şekilde tükettim fakat birgün sonrasına soğuk şekildede tüketebilirsiniz.
Hazırlama süresi oldukça kısa ve zahmetsiz lezzeti bir o kadar muhteşem ve sebze öğününüzü süsleyebilecek muhteşem bir alternatif.

Hadi sizde pişirin... paylaşın... hep fit kalın...

15 Eylül 2014 Pazartesi

Soğuk zinciri bozulmadan evinize yada iş yerinize teslim edilmek üzere hazırlanan Yeni İncebelli Tarifler Menümüz çok yakında yayında olacak. 

Siparişleriniz ve önerileriniz için incebellitarifler@gmail.com adresinden bize ulaşabilirsiniz.





23 Haziran 2014 Pazartesi

Bu Yaz Diyeti Değil Ezberi Bozuyoruz !

İşte sımsıcak yaz sonunda geldi. Koşturmaya devam ederken güneş içimizi ısıtmaya başladı. Mevsim değişirken günlük rutinimizin yanında yediklerimizde değişmeye başlıyor. Beden kendini hem iklim koşullarına uyumluyor hem yeni besinlere. Tatil programları yapılırken bir yandan da o rahatlama hissi herşekilde hayatımıza yansıyor.
Tatil günlerinde, yazlıklarda beslenmemizi, diyet yapıyor olalım olmayalım sabote etmeye hazır onlarca şey var. Tuzaklar bizi bekliyor. Daha uzun sofra sohbetleri, geç saatlere kadar uyanık olmak bizi bu tuzaklara düşmemizi kolaylaştıracaktır.
Özellikle hamur işleri börekler, kekler ve dondurma en önemli tuzak ihtimalleri. Birde herşey dahil tatillerdeki açık büfeler. Minimum zararla günleri geçirebilmek adına yapacağımız en önemli şey tuzakların her zaman alternatifleri olduğunu bilmek ve onları seçmek. Bol şekerli dondurmalar yerine buz gibi meyveler ve yanında kuruyemişler tüketmek, hamur işleri yerine yemeklerin yanında pirinç ve bulgur türevlerini tüketmek güzel çözümler olacaktır.
Bir hafta tatile çıktım ne istersem onu yiyip içeceğim düşüncesi yerine dengeyi korumaya çalışmak bütün kış uğraşıpta vermeye çalıştığınız kilonuzu geri almanızı önleyecek aynı zamanda daha zinde ve enerjik bir yaz geçirmenize yardımcı olacaktır.

Herkese muhteşem bir yaz dönemi diliyorum...

Sevgiyle ve dengede kalın...


13 Mayıs 2014 Salı

Erenler Sofrası – Ortakent,Bodrum


Geçtiğmiz günlerde birkaç günlük tatili değerlendirmek için Bodrum'daydım. Çocuklar için düzenlenen bir mutfak etkinliğine katılmak için harika bir mekana gittik. Zeytin ağaçlarının içinde, lezzetli bir menü, güleryüzlü bir ekip. Erenler Sofrası ve harikalar yaratan Aslı Hanım.
Çocuklar için düzenlenen etkinlik bittikten sonra hazır ordayken karnımızı doyuralım dedik.
Muhteşem mezeleri var Erenler Sofrasının fakat o gün taptaze semizotuyla yapılmış bir salata yedim. Semizotu'nun herçeşidini çok severim fakat bu bir başka lezzetti. Tarif olarak yazacağım bu salatayı.
Erenler Sofrasının bir özelliği daha var. Yurtdışından gelen turistler için Türk Yöresel yemeklerinin tanıtımı için uygulamalı etkinlikler düzenliyorlar. Aklınıza gelebilecek her türlü alternatiften menüler oluşturarak mutfak meraklısı turistlere sarma sardırmaktan tutunda, turşu kurdurtmaya her çeşit aktivite var.
Yolunuz Ortakent, Bodrum'a düşerse Ortakent çıkışında sol tarafta Pala Çiçekçi'yi geçer geçmez dar girişten aşağıya iniyorsunuz Erenler Sofrasını bulabiliyorsunuz.

Sevgiyle Kalın...


12 Mayıs 2014 Pazartesi

BAHAR ÇORBASI

Çorba olunca hep kış geliyor aklımıza fakat bu tarifin içindekileri kışın tüketmekten kaçındığımızdan ben adını Bahar Çorbası koydum. Hatta çorba severler için yazın ılık olarak bile tüketilebilir. 
Ben 4 kişilik 2 öğünde tüketilebilecek şeklinde yazıyorum. Siz arzu ettiğiniz miktarlarda içeriği çoğaltabilirsiniz. 

3 adet taze domates – soyularak ve çekirdekleri çıkartılarak öneriyorum.
3 adet kırmızı tatlı biber
2–3 dal kereviz sapı
1/2 soğan 
1 çorba kaşığı sıvı yağ
biraz tuz ve karabiber
üzerine taze 1 avuç taze maydanoz

Yarım soğanı 1 kaşık yağda hafif rengi dönene kadar kavuruyoruz. Üzerine domatesler, kereviz dalları ve biberleride ekleyip hafif suyunu bırakana kadar pişiriyoruz. Ardından üstünü kapatacak kadar sıcak su, tuz ve karabiberini ekleyip kapağı kapalı şekilde 15 dakika pişmeye bırakıyoruz. İyice eridikten sonra bir miktar sıcak su daha ekleyip el çırpıcısıyla kıvam zevkine göre çırpıyoruz. 
Servis ederken üzerine taze maydanozları serpiyoruz. 

Oldukça doyurucu, oldukça incebelli olduğunu belirtmek isterim. Hatta bu çorbayı fazla miktarda yapıp porsiyonluk kaplarda derin dondurucunuzda da saklayabilirsiniz. 

Afiyet olsun :)

Pişirin Paylaşın... 

Sevgiyle ve Mutlu Kalın 

17 Nisan 2014 Perşembe

SIKICI KAHVALTILARA SON !

Kibrit kutusu peynir, bir elin parmakları zeytin modası geçeli çok oldu ama nekadar çeşitlendirsenizde kahvaltı bildiğin peynir, ekmek, zeytin, reçel ve birkaç ekleme daha. 
Ben bugün size hem kahvaltıda tüketebileceğiniz hemde biraz fazla hazırlayıp ara öğünlerinizde tüketebileceğiniz bir kahvaltı alternatifi yazıyorum. 

Yine hayatımızın vazgeçilmezi yulaf ezmesi görev başında. Yanında istediğiniz bir mevsim meyvesi. Bu aralar çilek çıktı, süper meyve alternatifi. 
Yarım bardak soya sütünde 4 kaşık yulaf ezmesini bir miktar pişirin. Yulaf ezmeleri biraz yumuşamalı. Üzerine 10 adet kadar orta boy çileği ve 15 adet bademi ekleyin. 
Farklı meyve seçenekleri için cevizde kullanabilirsiniz. 
İlk gün biraz garip gelebilir fakat birkaç üstüste farklı malzemelerle denediğinizde vazgeçilmez bir öğün alternatifi oluyor. 

Hadi pişirin ... paylaşın.. :)




7 Nisan 2014 Pazartesi

Zeytinyağlı Enginar

Enginar'la yenilikler. Bu hafta yeni bir enginar tarifim var.
Genellikle bezelye, havuç, patates, bakla ile pişen enginarı bu hafta kuru börülceyle pişiriyoruz.

Kuru börülce hem C vitamini hemde bitkisel proteinden zengin bir besin.

Hem sebzeyi hem proteini aynı anda tüketip, son derece doyurucu bir öğün hazırlayabilirsiniz.



6 adet Enginar için 1 su bardağı önceden yarı haşlanmış börülceyi kullanabilirsiniz.
Pişmesine 5 kala üzerine doğranmış dereotuylada renklendirebilirsiniz.

Pişirin & Paylaşın

Afiyet Olsun..

6 Nisan 2014 Pazar

Haftanın Önerisi – Enginar

Yeni bir haftaya merhaba  diyelim, İstanbul'da hava kapalı ve hafif bir serinlik olsada takvimler yavaş yavaş ısınmaya başlayacağımıza işaret ediyoruz.
Bu nisan, mayıs ayları sebze alışverişi biraz sıkıntılı. Ne kış sebzesi ne yaz sebzesi tam arada ne pişirsek tadı yok gibi geliyor.
Fakat doğanın şefkatli sevgi dolu eli her anına güzellik katmaya devam ediyor. Bahar zamanı taptaze Enginar veriyor bize.
Bu hafta Enginar pişiriyoruz. Son derece faydalı, baharın tam yenilenme enerjisini vücudumuza getiriyor. Karaciğer dostu mevsiminde haftada 2 kez yenilmesi öneriliyor. Oldukçada doyurucu bir besin. Bir öğünde büyüklüklerine göre miktarını ayarlayarak tüketilebilir.

Sağlıklı & Huzurlu Güzel bir Hafta Diliyorum...

Pişirin & Paşlaşın

5 Nisan 2014 Cumartesi

Vücudumuzu Dinliyormuyuz?

Çoğu zaman diyet yapmalıyım, kilo vermeliyim düşüncesiyle yola çıkıyoruz.
Ardından buzdolabının kapısına astığımız günlük listeyi uygulamaya başlıyoruz. 
21 gün sonunda biraz alışıp artık ciddi anlamda giyemediğimiz pantalonları yeniden dolaplara asıyoruz. 
Hedefe ulaşıyoruz yada ulaşmadan sıkılıp bırakıyoruz. Bir süre bununla idare edip sonra yeniden aynı döngüye sil baştan başlıyoruz. 
Biz bunların hepsini anlık zihin farkındalığıyla yapıyoruz. Peki ya vücudun farkındalığına ne oldu?
Vücudumuzdaki tüm dokuların, yağların, kasların hepsininde ayrıca birer zihinleri olduklarını biliyormuydunuz?
Her diyette off yinemi diye onlarında kendilerine göre içlerinden bin araba laf ettiklerini ve diyet yapmaktan sıkıldıklarını?
Oysa biz yerken tadını beğendiğimiz yiyeceklere nasıl çok lezzetliymiş, harika bir tadı var diyorsak. Vücutta bu besin tam bana göre veya bu bana göre değil diyor ve bunu birşekilde birtakım tepkiler vererek bize gösteriyor. 
Çiğ salatanın bazı vücutlara gaz yapması yada  hiç dokunmaması, Gluten'in kimi kişiye yaramaması veya hayvansal proteinlerin kimi vücutta aşırı asit yapması gibi. 

Kilo vermekse amaç, izlenecek yol önce sağlıklı beslenmeden geçemeli. Unutmamak gereken çok önemli noktada vücudun her çeşit besine ihtiyacı var. Diyet yapıyoruz diye hayat boyu tatlı yemeyeeğiz anlamına yada bir rakı sofrası keyfi yapmayacağız anlamına gelmiyor. 

Diyetisyen ve Beslenme Uzmanı Sevgili Şeyma Tuna'nın güzel açıklaması vardır bu konuda. "Beslenme programınıza %100 bağlı olmak tabiki ilk hedeftir. Fakat zaman zaman vücuda özgürlüğünü hissettirecek alan vermelisiniz %15'lik pay bunun için yeterlidir" der.

Bu bahar önerim diyet yapın yada yapmayın farketmez yediğiniz yiyeceklerden vücudunuz ne kadar memnun onu bir keşfetmeye çalışın. 

Bedenimiz varlığımızda bize verilen en büyük hediye... 

Kocaman Sevgiler :))



Sosyal Medya'da Paylaşıyoruz..

Artık tüm tariflerimiz ve paylaşımlarımızla artık facebook'tayız...
Facebook/ incebelli Tarifler sayfamızı takip edebilirsiniz..

Sevgiyle Pişirin & Paylaşın

4 Mart 2014 Salı

Diyet Yapanlara İpuçları Volume 2

Menülerin vazgeçilmez seçeneği köfte olayına giriyorum bugün.
Çocuklar bayılır büyükler bayılır.
Herkesin mutfağında farklı tarifler vardır. Ben yeni tarif vermek yerine bugün içine koyduğumuz ekmek, un, galete unu vs. gibi seçeneklerdense daha incebelli bir öneride bulunacağım. 
Yulaf Kepeği. Berbat bişey diyenlere sesleniyorum. Doğrudur görüntüde çok muhteşem olmayabilir fakat kıyma harcının içine katacağınız baharat çeşidi sayesinde tadını almanız mümkün değil fakat görevini çok iyi yerine getiriyor :)  Aynı zamanda köftenin içine ekmek muadili koyduğunuzda daha sağlıklı bir karbonhidrat türevi kullanmış oluyorsunuz. Doğal bir markanın Yulaf Kepeği var tüm marketlerde alabileceğiniz. 

Bir ölçü vermek gerekirse; Yarım kilo kıymaya iki çorba kaşığı yulaf kepeği yeterli oluyor. Köftenin geri kalan lezzeti marifetli ellerinizde... :))

Pişirin... Paylaşın...



3 Mart 2014 Pazartesi

ZEBRA PATLICAN

Bilenleriniz vardır.. Ben bu hafta keşfettim. Adınıda Zebra Patlıcan koydum. Artık patlıcan kabak melezimi yada başka birşey melezimi pek araştırmadım. Aşılanmış bişeylerde olabilir. Satıcı Balıkesir'den geliyor bunlar dedi. Çok iyi ediyorlar dedim..

Kışın patlıcanlı yemekler yapmayı çok tercih etmesemde arada bir insanın canı değişik bir tat arıyor. Bu yaramazıda kızartmazsan pek birşeye benzemiyor derken bu patlıcan cinsini bu hafta közleyerek denemeye karar verdim. 

Akşam yemeğine oturmadan üstüne iki kesik atıp koydum ocağın üstüne 15 dak. bir közlenmek bir közlenmek sıcak sıcak ızgara salata menüsüne eşlik ettiler sağolsunlar, hep ekilsinler, büyüsünler bizde yiyelim :)) .. nasıl bir lezzet anlatmayayım pişirin siz paylaşın :)) En güzelide içinde çekirdek yok, acılık yok.. üzerine biraz zeytinyağı gezdirin birazda nar ekşisi sonra afyetle masanızı süslesin..

Pişirin... Paylaşın.. Afiyet Olsun..

Diyet Yapanlara İpuçları Volume 1

Malum Mart geldi bahar kapının dibinde bekler. Şimdi biz hatunları alır bir plaj sendromu. Ben derimki içini güzel tut dışındaki her daim parlar :)) Artık kim nasıl almak isterse...  Hediye paketi değiliz ya ambalaj konuşsun. Ne içi çürümüş la bonita'lar var manavda :)))

Ne olursa olsun, hem beden sağlığı hem ruh sağlığı bir arada yediklerimiz içtiklerimiz hep önemli.
Ne yersen O'sun' demiş üstat çokta yanlış değil. Maksat mutlu olmak için yemek değil zaten mutluyken zevkle hem yemek hem sağlam kalmak.
Kadın bedeni metabolizmasıda, beyin yapısı, ruh hali gibi malesef zorlar herşeyi. Kadın bedeni gözünün ucuyla gördüğünden bile etkilenen bir yapı.
Hormonlar başımızın tacı.. aman üzülmesinler, sinirlenmesin ciciler :))

Benim Sevgili Beslenme Uzmanım Şeyma Tuna'yla belli zamanlarda metabolik durumumla ilgili görüşmeler yaparız. Bu döngünün dilinden anlayan çok başarılı bir profesyonel Şeyma.
Ondan aldığım bilgilerin biri herkesin işine yarayacak güzel bir ipucu. Diyetlerin mutlaka kişiye özel olması konusunda eminim herkes hemfikirdir, fakat bunu herkes kendi diyetine uyarlayabilir.

İşte ipucumuz:
* Diyetlerde ara öğün olarak ceviz, badem, fındık gibi çerezlerle birlikte taze meyve tüketiliyorsa, meyveden önce çerezi yemek ve ardından meyveyi yemek alınan besinin sağlayacağı tokluk zamanını şeker dengesini sağlayacağından dolayı uzatıyor. Yani bir anda yenecek meyveyle yükselecek kan şekeri çerezler sayesinde perdelenip yavaş yavaş yükseliyor. Bu hem insülin dengesini sağlıyor hem tokluk zamanını uzatıyor.

Bu ay diyet yapanlara ipuçları devam edecek.

Sizinde deneyip faydasını gördüğünüz ve hayatınıza uyarladığınız ipuçlarınız varsa rify_b@yahoo.com adresine gönderim incebelli tariflerde yayınlayalım.

Yazalım... Pişirelim... Paylaşalım...

Sevgiyle, Mutlu ve Sağlıklı Kalın...

27 Ocak 2014 Pazartesi

DOYGUN MERCİMEK SALATASI

Birkaç zamandır yapıyorum, yiyenler oldu, bayıldılar ayılttık :) Bir Alışveriş merkezinde yediğim bir salataydı, boş durmak olmaz eve gelindi hemen yapıldı. Aklımda tutaman yaz ver bir kağıda dediler... yazıyorum herkes faydalansın... Davet masalarınızı renklendirir, lezzeti yazmama gerek yok siz pişirin paylaşın.. :) meraktayıııım...

1 bardak yeşil mercimek çok fazla suda bekletmeden haşlanır. Yanlız çok yumuşamaması daha iyi olur. Süzülüp yakındaktın sonra içine 160 gr kadar ton balığı küçük parçalar halinde eklenir. Bir avuç dereotu, bir avuç maydanoz, 3–4 adet salatalık turşusu, kırmızı biberler küp küp doğranıp eklenir. 
Üzerine balsamik sirkesi ve bir miktarda zeytinyağ eklendimi ihtişamı seyret sen. 

Bu salata şeklinin aynısı, iki parça somon balığını tavada ızgara yapıp daha sonra küçük parçalar halinde ekleyebilirsiniz. Farklı bir balık tadıyla muhteşem lezzetli oluyor. 

Bir küçük ipucu, salatanın sosunu mercimekler sıcakken koyarsanız daha güzel oluyor, benden yazması..

Hadi pişirin paylaşın... meraktayııııım  :)

KARARAN BUĞDAYLAR VE BEN

Çok tembellik ettim biliyorum ama bir atıllık bir atıllık bir sürüde tarif birikti. Üstüne kaç kilo alındı verildi hatta sonra tekrar alında :) Sonunda bu hafta bir heycan nasıl olduysa hadi dedim otur yaz.
Bir kaç zamandır televizyonlarda sağlık programları bangır bangır bir karabuğday olayına girmiş durumdalar. Sürekli bir salata üzeri dekor şeklinde. Bir türlü elim gitmedi şu pakete alıp bir denemeye.
Sonunda bir glutensiz beslenip detox yapalıma karar verince ister istemez glutensiz ne var etrafta bakınır ve denemek durumunda kaldım ve ortaya uyduruk bir harika çıkarttım. Beğenmeyen olacaktır fakat pilav, bulgur candır diyenler için çok tatminkar bir seçenek oldu. Bu buğdaylarla iki farklı yemek denedim. İkisinide peşpeşe yayınlıyorum

İşte şimdi ilki geliyooor...

1 adet soğanı küp küp doğrayıp 2 çorba kaşığı sıvı olmasını tercih ettiğimiz yağda hafif ateşte sotelemeye başlayın. Soğanları halka doğrarsak olmazmı diye soracak olanlar olabilir keyfiniz nasıl isterse öyle kesiniz.
Ardından 1 kase doğranmış mantarı iyice sotelenmiş soğanın içine ekleyin tuz ve karabiberi unutmayalım. Bu ikilide birbirine biraz alışınca 1 adet kırmızı 1 adet yeşil ve hatta bulabiliyorsanız 1 adet sarı doğranmış biberleri üzerine ekleyin. Renklenmiş bu karışımı 2–3 dak. dah karıştırdıktan sonra yarım bardak su ilave edip 5 dakika kapağı kapalı şekilde pişmeye bırakın.
Yıkayıp hazır ettiğiniz 2 bardak karabuğday'ı tencereye ekleyin ve üzerini bir parmak geçecek kadar su ilave edin. Yaklaşık 10 dakikada pilavınız hazır olacaktır. Ocağın altını söndürdükten sonra üzerine bir miktar kekik serpip bekletin.

Mutheşem bir bitkisel proten ve glutensiz bir karbonhidrat birleşmesi bu pilavı her türlü sebze yemeğinizin yanında afiyetle tüketebilirsiniz. Tamamen vejeteryan destekli harika bir menü alternatifi.

Afiyet Olsun..

Hadi pişirin paylaşın...  meraktayım :))